Sevgiliye gönderilmeyen mektuplar, sana tekrar merhaba demeyi o kadar çok isterdim ki yüz yüze nefesinin buğusunu hissedercesine ve yakında yakınımda olmanı ve nasıl gidiyor derken saçlarından savrulan o hoş nargile kokusuna çok içten çok samimi merhaba diyebilmeyi. Gençlikten orta yaş çağıma bir çağrışım yolu idi seninle olmak,,,, Seni en yakınımda varsayarak bu kelimeleri sana yazıyorum zira benim kendime en yakınım sensin. Sende bulduğum çaresiz sevmelerimin çaresi yine sana açılmakta.
Elele savrulurken bir sonbahar rüzgarında, park da çocuklar gibi seni sallayabilmeyi ne kadar özledim bilemezsin.
Hani meclis kararı çıktığında sokak hayvanları ile ilgili olan, mahallede ki parkta gönüllü olalım onlar adeta benim çocuğum dediğin kendiliğinden evcilleşmiş sokak kedilerinin gıyabında sözlerine ek ee ben dememe sende benim koca bebeğimsin demen.
Hayat akıp gidiyor senli veya sensiz ama inan ki senli hayatı bir şeye değişmeyeceğimi anladım ta ki sana göndermeyeceğimi bile bile bu mektubu yazmam gibi kelimelerde hayat gibi akıp gidiyor.
Hani su yolunu bulur diye bir deyim var, kalbimin yolu bilmem kaç aşk sonrasında yine sana açılmakta. Sende ki efsun ne? Gözlerinde çakan o gün ışığının yansıması yada gece dolunayda sevmelerimin sesi kurtları andırırcasına sevmelerim, sevilmelerim.
Sevgisiz bir şey olmuyor dediğini anımsar gibiyim kaçtır çalan gizli numara açışım sensindir diye, sevgisiz olmadığını bile bile neden sadece nefesini aynı şehirden uzakta bana hissettirmelerin, bilmiyorum buda benim paranoyam oldu her şey tamamdı ama bir bizdik noksan notasındayım hala ya evde yoksan diye çıkıp gelememelerim, bilmem neden böyle yaptım, yapıyorum ve yapmaktayım.
Burada tek asıl nokta şu sen varsın ben varım ama neden biz olamadık, kimselere inat yalnızlık örtüsü sardı bizi.
Senin ile tanışmak ne kadar büyük bir mucize ise seni unutturmayacak bir sevgi ile karşılaşmamakta o kadar büyük bir bedbahtlık. Bir daha ki sefere diyebileceğim sevgilerde tekrardan görüşebilmeyi mi dilemeliyim yoksa unutulmaz aşkına, bir kurban sevgili daha mı bulmalıyım? Kendi kendime soruyorum işte neredesin, en azından sana el sallıyorum uzaktan derinden ve belki biraz çocukça.
mabad içerikler sürecek…